14/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 7-9
[tr] Süleyman'ın Özdeyişleri 7-9
7:1 Oğlum, sözlerimi yerine getir,
Aklında tut buyruklarımı.
2 Buyruklarımı yerine getir ki, yaşayasın.
Öğrettiklerimi gözünün bebeği gibi koru.
3 Onları yüzük gibi parmaklarına geçir,
Yüreğinin levhasına yaz.
4 Bilgeliğe, ‹‹Sen kızkardeşimsin››,
Akla, ‹‹Akrabamsın›› de.
5 Zina eden kadından,
Yaltaklanan ahlaksız kadından seni koruyacak olan bunlardır.
6 Evimin penceresinden,
Kafesin ardından dışarıyı seyrederken,
7 Bir sürü toy gencin arasında,
Sağduyudan yoksun bir delikanlı çarptı gözüme.
8 Akşamüzeri, alaca karanlıkta,
Akşam karanlığı çökerken,
O kadının oturduğu sokağa saptığını,
Onun evine yöneldiğini gördüm.
10 Derken kadın onu karşıladı,
Fahişe kılığıyla sinsice.
11 Yaygaracı, dik başlı biriydi kadın.
Bir an bile durmaz evde.
12 Kâh sokakta, kâh meydanlardadır.
Sokak başlarında pusuya yatar.
13 Delikanlıyı tutup öptü,
Yüzü kızarmadan ona şöyle dedi:
14 ‹‹Esenlik kurbanlarımı kesmek zorundaydım,
Adak sözümü bugün yerine getirdim.
15 Bunun için seni karşılamaya, seni aramaya çıktım,
İşte buldum seni!
16 Döşeğime Mısır ipliğinden dokunmuş
Renkli örtüler serdim.
17 Yatağıma mür, öd
Ve tarçın serptim.
18 Haydi gel, sabaha dek doya doya sevişelim,
Aşktan zevk alalım.
19 Kocam evde değil,
Uzun bir yolculuğa çıktı.
20 Yanına para torbasını aldı,
Dolunaydan önce eve dönmeyecek.››
21 Onu bir sürü çekici sözlerle baştan çıkardı,
Tatlı diliyle peşinden sürükledi.
22 Kesimevine götürülen öküz gibi
Hemen izledi onu delikanlı;
Tuzağa düşen geyik gibi,
23 Ciğerini bir ok delene kadar;
Kapana koşan bir kuş gibi,
Bunun yaşamına mal olacağını bilmeden.
24 Çocuklarım, şimdi dinleyin beni,
Kulak verin söylediklerime,
25 Sakın o kadına gönül vermeyin,
Onun yolundan gitmeyin.
26 Yere serdiği bir sürü kurbanı var,
Öldürdüğü kişilerin sayısı pek çok.
27 Ölüler diyarına giden yoldur onun evi,
Ölüm odalarına götürür.
8:1 Bilgelik çağırıyor,
Akıl sesini yükseltiyor.
2 Yol kenarındaki tepelerin başında,
Yolların birleştiği yerde duruyor o.
3 Kentin girişinde, kapıların yanında,
Sesini yükseltiyor:
4 ‹‹Ey insanlar, size sesleniyorum,
Çağrım insan soyunadır!
5 Ey bön kişiler, ihtiyatlı olmayı öğrenin;
Sağduyulu olmayı öğrenin, ey akılsızlar!
6 Söylediğim yetkin sözleri dinleyin,
Ağzımı doğruları söylemek için açarım.
7 Ağzım gerçeği duyurur,
Çünkü dudaklarım kötülükten iğrenir.
8 Ağzımdan çıkan her söz doğrudur,
Yoktur eğri ya da sapık olanı.
9 Apaçıktır hepsi anlayana,
Bilgiye erişen, doğruluğunu bilir onların.
10 Gümüş yerine terbiyeyi,
Saf altın yerine bilgiyi edinin.
11 Çünkü bilgelik mücevherden değerlidir,
Dilediğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz.
12 Ben bilgelik olarak ihtiyatı kendime konut edindim.
Bilgi ve sağgörü bendedir.
13 RABden korkmak kötülükten nefret etmek demektir.
Kibirden, küstahlıktan,
Kötü yoldan, sapık ağızdan nefret ederim.
14 Öğüt ve sağlam karar bana özgüdür.
Akıl ve güç kaynağı benim.
15 Krallar sayemde egemenlik sürer,
Hükümdarlar adil kurallar koyar.
16 Önderler, adaletle yöneten soylular
Sayemde yönetirler.
17 Beni sevenleri ben de severim,
Gayretle arayan beni bulur.
18 Zenginlik ve onur,
Kalıcı değerler ve bolluk bendedir.
19 Meyvem altından, saf altından,
Ürünüm seçme gümüşten daha iyidir.
20 Doğruluk yolunda,
Adaletin izinden yürürüm.
21 Böylelikle, beni sevenleri servet sahibi yapar,
Hazinelerini doldururum.
22 RAB yaratma işine başladığında
İlk beni yarattı,
23 Dünya var olmadan önce,
Ta başlangıçta, öncesizlikte yerimi aldım.
24 Enginler yokken,
Suları bol pınarlar yokken doğdum ben.
25 Dağlar daha oluşmadan,
Tepeler belirmeden,
RAB dünyayı, kırları
Ve dünyadaki toprağın zerresini yaratmadan doğdum.
27 RAB gökleri yerine koyduğunda oradaydım,
Engin denizleri ufukla çevirdiğinde,
28 Bulutları oluşturduğunda,
Denizin kaynaklarını güçlendirdiğinde,
29 Sular buyruğundan öte geçmesinler diye
Denize sınır çizdiğinde,
Dünyanın temellerini pekiştirdiğinde,
30 Baş mimar olarak Onun yanındaydım.
Gün be gün sevinçle dolup taştım,
Huzurunda hep coştum.
31 Onun dünyası mutluluğum,
İnsanları sevincimdi.
32 Çocuklarım, şimdi beni dinleyin:
Yolumu izleyenlere ne mutlu!
33 Uyarılarımı dinleyin ve bilge kişiler olun,
Görmezlikten gelmeyin onları.
34 Beni dinleyen,
Her gün kapımı gözleyen,
Kapımın eşiğinden ayrılmayan kişiye ne mutlu!
35 Çünkü beni bulan yaşam bulur
Ve RABbin beğenisini kazanır.
36 Beni gözardı edense kendine zarar verir,
Benden nefret eden, ölümü seviyor demektir.››
9:1 Bilgelik kendi evini yaptı,
Yedi direğini yonttu.
2 Hayvanlarını kesti,
Şarabını hazırlayıp sofrasını kurdu.
3 Kentin en yüksek noktalarına gönderdiği
Hizmetçileri aracılığıyla herkesi çağırıyor:
4 ‹‹Kim safsa buraya gelsin›› diyor.
Sağduyudan yoksun olanlara da,
‹‹Gelin, yiyeceklerimi yiyin,
Hazırladığım şaraptan için›› diyor.
6 ‹‹Saflığı bırakın da yaşayın,
Aklın yolunu izleyin.
7 ‹‹Alaycıyı paylayan aşağılanmayı hak eder,
Kötü kişiyi azarlayan hakarete uğrar.
8 Alaycıyı azarlama, yoksa senden nefret eder.
Bilge kişiyi azarlarsan, seni sever.
9 Bilge kişiyi eğitirsen
Daha bilge olur,
Doğru kişiye öğretirsen bilgisini artırır.
10 RAB korkusudur bilgeliğin temeli.
Akıl Kutsal Olanı tanımaktır.
11 Benim sayemde günlerin çoğalacak,
Ömrüne yıllar katılacak.
12 Bilgeysen, bilgeliğinin yararı sanadır,
Alaycı olursan acısını yalnız sen çekersin.››
13 Akılsız kadın yaygaracı
Ve saftır, hiçbir şey bilmez.
14 Evinin kapısında,
Kentin en yüksek yerinde bir iskemleye oturur;
Yoldan geçenleri,
Kendi yollarından gidenleri çağırmak için,
16 ‹‹Kim safsa buraya gelsin›› der.
Sağduyudan yoksun olanlara da,
17 ‹‹Çalıntı su tatlı,
Gizlice yenen yemek lezzetlidir›› der.
18 Ne var ki, evine girenler ölüme gittiklerini,
Ona konuk olanlar
Ölüler diyarının dibine indiklerini bilmezler.